top of page

İŞE İADE DAVALARI

Güncelleme tarihi: 17 Nis 2020


İŞE İADE DAVASININ HUKUKİ NİTELİĞİ NEDİR?

İşe iade davası, işveren tarafından iş akdi feshedilen ancak bu feshin geçersiz olduğunu düşünen işçinin, iş güvencesinden faydalanarak işe iadesini talep ettiği davadır. İşe iade davası, iş sözleşmesi geçersiz bir nedenle sonlandırılan (halk deyimiyle işten kovulan) işçi tarafından açılabilir. İşverenin bu davayı açma hakkı bulunmamaktadır.


İŞE İADE DAVASININ ŞARTLARI NELERDİR?

İşe iade davasının esasına girilebilmesi için maddi hukukun aradığı bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar şu şekildedir:


1- İşyerinde en az 30 işçi çalıştırılıyor olması gerekir. Bu 30 işçi sayısı işverenin aynı işkolundaki bütün işyerlerini kapsar. Örneğin bir işverenin bir mobilya mağaza zinciri aynı ad altında işletilmektedir. Ve işçi bu mağazaların birinde çalışmaktadır. Çalıştığı mağazada her mağazada 5 işçi çalışıyor olsa bile, bütün mağazalardaki çalışanların sayısı toplanır. Bu toplam 30 işçi ve üstü ise işe iade davası açılabilir. İşçi sayısı belirlenirken çırak ve stajyerler hesaba katılmaz. Asıl işveren ve alt işveren durumunda ise asıl işveren ve alt işveren işçi sayıları ayrı ayrı değerlendirilir. İşçi sayısını az göstermek amacı ile böyle bir yol seçilmiş ise ispat edildiği takdirde işçi sayısı birlikte değerlendirilir.

2- İşçi bu işyerinde en az 6 aydır çalışıyor olmalıdır. 6 aylık kıdem hesaplanırken işçinin, aynı işverenin tüm işyerlerinde geçirdiği süreler dahil edilir. Yer altı işlerinde çalışan işçi için bu şart gerekli değildir.

3- İşçi ile işveren arasında belirsiz süreli bir iş sözleşmesi bulunmalıdır. Dolayısıyla belirli süreli sözleşme ile çalışan işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmamaktadır.

4- İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekillerinden olmamak gereklidir.

5- İş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli bir neden olmaksızın feshedilmesi gerekmektedir.

İşe iade davasının açılabilmesi için sözleşmenin işveren tarafından feshedilmiş olması gerekmekte olup işçi, istifa, haklı fesih, işverenle anlaşma (ikale) vb. bir yolla iş akdini sonlandırması durumunda işe iade talebinde bulunamayacaktır.

İş Kanunu’nun 18. Maddesinde özellikle aşağıdaki durumların fesih için geçerli sebep olmadığı belirtilmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki geçerli sebepler kanunda sayılanlarla sınırlı değildir. Mahkeme somut duruma göre bir değerlendirme yapabilecektir.


a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.

b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.

c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak. d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler. e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek. f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.


KİMLER İŞE İADE DAVASI AÇAMAZ?

Yukarıda sayılan şartları taşımayan işçiler işe iade davası açamaz. Ayrıca işveren vekili konumunda olan, işyerinde işçilerin işe alımı, işten çıkarılmaları gibi süreçlerde karar verici konumda bulunanlar işe iade davası açamaz. Yine işçi ve işveren arasında karşılıklı anlaşma yolu ile yani ikale sözleşmesi yapılması suretiyle iş sözleşmesi sona erdirilmesi halinde de işe iade davası açılamaz. Ancak burada işçinin kıdemine uygun bir ikale sözleşmesi yapılış olması gerekir.


İŞE İADE DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

İşe iade davalarında görevli mahkeme, işçi ile işveren arasındaki iş sözleşmesinin feshinden kaynaklanması, İş Kanuna dayanan hak iddialarından doğan hukuk davalarından biri olması nedeni ile İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi ve İş Kanunu’nun 20. maddesi gereği İş Mahkemeleri’dir. İşe iade davasında İş Mahkemesi’nin görevli olabilmesi için, davacının İş Kanunu veya Basın İş Kanunu anlamında işçi olması, iş sözleşmesine istinaden çalışmış olması şarttır.

İşe iade davalarında yetkili mahkeme ise davalı işverenin ikametgahı mahkemesi veya işçinin işini yaptığı yer, yani işyerinin bulunduğu yer mahkemesidir.


İŞE İADE DAVASI NE ZAMAN AÇILMALIDIR?

İş Kanunu’nun 20. maddesinin 1. fıkrasında, iş sözleşmesi feshedilen işçinin, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabileceği düzenlenmiştir. İşe iade davasının bir ay içinde açılması zorunluluğu, işe sözleşmesinin feshedildiği hallere ilişkindir. İşverenin hukuki sonuç doğuran fesih iradesinin bulunmadığı zamanlarda, işe iade davasına konu olabilecek fesih işlemi bulunmadığından, davanın reddi gerekecektir.


İŞE İADE DAVASI İÇİN DOĞRUDAN İŞ MAHKEMESİNE BAŞVURULABİLİNİR Mİ?

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile artık işe iade davası açmak için öncelikli başvuru yeri arabuluculuktur. İş sözleşmesi haksız bir şekilde sona eren işçi, işten çıkarıldığına ilişkin fesih bildiriminin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içinde ilk önce arabulucuya başvurmak zorundadır.

Arabulucuya başvurulmadan doğrudan iş mahkemesinde dava açıldığının anlaşılması halinde mahkeme davaya bakmaksızın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden davanın reddine karar verecektir.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması halinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Açılacak olan davanın dilekçesinin ekine mutlaka yapılan arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığına ilişkin tespiti gösterir son tutanağın eklenmesi gerekir.


İŞE İADE DAVASINDA İSPAT YÜKÜ KİMİN ÜZERİNDEDİR?

Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.


İŞE İADE DAVASININ SONUÇLARI NELERDİR?


a) İşe İade Davası Reddedilebilir:

İşe iade davası açan işçinin iddiaları geçerli bulunmaz ve iş akdinin geçerli bir sebeple feshedildiğine hükmedilirse, dava reddedilecektir. Bu durumda işçinin işe iadesi söz konusu olmaz.


b) İşe İade Davası Kabul Edilebilir:

İşe iadesi kabul edilip de işçinin işe iadesine karar verildiği takdirde, çeşitli olasılıklar ortaya çıkar.

Kararın kesinleşmesinden itibaren 10 gün içerisinde işçi, işe başlamak için işverene başvurmalıdır. Eğer işe başvuru yapmazsa, işverenin yapmış olduğu fesih geçerli hale gelir. Aynı şekilde işe başlamak için başvurmuş ancak işverenin işe başlatma davetini cevapsız bırakmış, makul sürede işe başlamamış işçinin iş sözleşmesi de feshedilmiş sayılacaktır. Dolayısıyla işe iadesine karar verilen işçinin işe başlamaması, feshin geçerliliğini kabul ettiği anlamına gelir. İşçi işe iade başvurusunu noterden göndereceği bir ihtarname ile yapmalıdır. Mecburi olmamakla birlikte bu uygulama, başvurusunu zamanında yapıldığını ve başvuru içeriğinin geçerli olduğunun ispatlaması açısından önemlidir.

İşçi işe başlamak için başvuru yaparsa, işveren bir ay içerisinde işçiyi işe başlatmak zorundadır. Eğer işe başlatmazsa, mahkeme kararıyla belirlenen tazminat miktarını ödemek zorunda kalacaktır. Bu miktar, en az 4 ay, en fazla 8 aylık ücret tutarıdır.

İster işe başlatılmış olsun ister işe başlatılmamış olsun işçi, çalışmadığı dönem için en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarına da kavuşur. Yani işveren, işçiyi çalıştırmadığı dönem için işçiye en fazla dört aylık alacaklarını ödemek zorunda kalacaktır.


İŞE İADE DAVASI AÇMAK İÇİN AVUKAT GEREKLİ MİDİR?

İşe iade talebiyle açılacak davada avukat tutmak zorunlu değildir. Ya da işverenin bu davada kendisini avukatla temsil etmesi zorunlu değildir. Ancak işe iade davasında geçerli nedenin ispatı, tazminat miktarları, dava sonucunda yapılacak başvurular ve önceden ödenmiş kıdem tazminatı gibi değerler düşünüldüğünde, hukuki yardım alınması ve davanın bir avukatla takibi, hak kayıplarına uğramamak adına önemlidir.


 

Avukat Gökhan Sarı Hukuk Bürosu

Hukuki sorunlarınıza dair her türlü görüş, yorum ve sorularınızı sitemiz üzerinde bulunan Whatsapp iletişim butonunu kullanarak bize yöneltebilirsiniz.


 

180 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page